8 Aralık 2015 Salı

Öğrenme ve Öğretme Kuramları Dersi 9. Hafta

   Bu haftadaki dersimizde transfer kavramı üzerinde konuştuk.
Transfer: Bireyin daha önce öğrenmiş olduğu bir bilgiyi karşılaşılan yeni bir duruma aktarılması/uyarlanmasıdır. Öğrenme büyük ölçüde transfere bağlıdır.
Davranışçı olan Thordike, benzer durumlarda transfer gerçekleşir demiştir.Skinner ise genelleme ile transfer edilir demiştir.
Bilişselciler zihinsel işlevlerle transferi açıklamaya çalışmışlardır.
Yakın transfer, uzun transfer, alt düzey transfer, üst düzey transfer gibi transfer çeşitleri vardır. Uzun transfer yakın transfere göre daha fazla bilişsel çaba gerektirir. Davranışçılar yakın transfere daha yakındırlar.

Transfer üzerinde etkisi olan değişkenler;
  • Kodlama
  • Geri getirme düzeyi
  • Bağlam
Bilgileri anlamlı kodlarsak zihnimizde daha kalıcı olur. Daha iyi anlarsak daha iyi transfer ederiz.

Öğrenme ve Öğretme Kuramları Dersi 8. Hafta

  Bu Haftadaki dersimizde "yansıtıcı düşünme" kavramı üzerinde durduk.
Yansıtıcı düşünme kavramından önce düşünme kavramı üzerinde duralım, düşünme nedir?
Düşünme: Bireyin kendi anıları, yaşantılarıyla  ilişki kurarak bir durumu yorumlaması olarak tanımlanabilir.
Peki yansıtıcı düşünme nedir?
Yansıtıcı düşünmede geçmiş yaşantılardan ders çıkarma söz konusudur. Yani geçmişteki deneyimlerin geleceğe yansıtılmasıdır. Kişinin kendisiyle hesaplaşma biçimidir.Yansıtıcı düşünme becerisi olan bireyler daha kolay karar verir.

Yansıtıcı düşünme düzeyleri;
  • Raporlama
  • Yanıtlama
  • İlişkilendirme
  • Nedenleme
  • Yeniden yapılandırma 
Yansıtıcı düşünme ile transfer arasındaki ilişkiden bahsettik. Yansıtıcı düşünme bir tür transferdir. Fakat yansıtıcı düşünmede daha derin düşünmeye ihtiyacımız var. Transfer için iki durum yeterlidir ama yansıtıcı düşünme daha karmaşıktır.

17 Kasım 2015 Salı

Öğrenme ve Öğretme Kuramları Dersi 7. Hafta

  Bu hafta derste geçen hafta izlemiş olduğumuz beatbox merdiveni ve piyano notaları çıkaran merdivenin hangi kuramla alakalı olduğunu konuştuk.
  Beatbox merdiveninde bireyin bir nota bilmesine gerek yoktur içinden geldiği gibi müzik yapabilir. Fakat piyano notaları çıkaran merdivende bireyin nota bilmesi lazımdır. Beatbox sesi  çıkaran merdivenlerde birey doğuştan getirdiği özelliği kullanır. Yani içsel koşul vardır. İçsel koşulları olaya katmazsak devamı gelmez kısacası bilişsel olmaz. Bu yüzden piyano notası çıkaran merdivenlerde birey doğuştan getirdiği özelliği kullanamadığı için bilişsel değil, davranışçıdır. Beatbox sesi  çıkaran merdiven ise bilişseldir.

9 Kasım 2015 Pazartesi

Öğrenme ve Öğretme Kuramları Dersi 6. Hafta

Bu Haftadaki dersimizde "etkileşim" kavramı üzerinde durduk.
İlk olarak bir video izledik. Bu videoda insanlar normal merdiven yerine yürüyen merdiveni tercih ediyorlar.Her gün bu davranışı yapıyorlar.Bu davranışa bilmeden şartlanmışlar.İnsanların merdivenlerden çıkması için tabela koydular fakat pek fazla işe yaramadı.Daha sonra merdiven basamaklarına basıldığında beatbox sesleri çıkaran bir cihaz yerleştirdiler. Bu yöntem daha eğlenceli olduğu ve insanlar kendi istedikleri gibi müzik yapabildikleri için daha fazla kişi merdivenlerden çıkmaya başladı. Böylelikle insanların şartlandıkları bir davranışı değiştirmiş oldular.

Daha sonra ise etkileşimi etkileyen unsurları işledik.Bunlar;
  • Materyal (Formu, içeriği)
  • Materyali sunma/kullanma biçimi
  • dönüt
  • Öğrenen bireysel farklılıkları(İhtiyaç, ilgi, tutum, hazır bulunmuşluk, yaşantı...)
  • Öğretici(Sürece yaklaşımı, iletşim kurma biçimi)
  • Öğrenenin nerde olduğu(Grup içinde, bireysel,akran) vb.

30 Ekim 2015 Cuma

Öğrenme ve Öğretme Kuramları Dersi 5. Hafta

  Bu haftadaki dersimizde ilk olarak dikkat ve algı kavramları hakkında konuştuk.

Dikkat ve Algı = Biliş= Bellek

Dikkat: Duyu organlarımıza ulaşan uyarıcılardan birine odaklanmak.
Algı: Odaklandığımız uyarıcıyı yorumlayıp, anlamlandırmaktır.

Dikkatli olan çocukların motivasyonu daha yüksektir ve daha iyi öğrenirler.

  Daha sonra uzun süreli ve kısa süreli hafıza türlerinden bahsettik.Kısa süreli bellek bilgiyi 15-20 sn tutar. Bilgileri uzun süreli hafızaya aktarmak istiyorsak tekrar etmeli veya kodlamalıyız.(Kodlamak => ilişkilendirmek)
  Uzun süreli bellek üçe ayrılır;
  • Anısal: Anılar kaydedilir.
  • Anlamsal: Okul öğrenmeleri gibi.
  • İşlemsel: Motor beceriler(Enstrüman çalmak, araba sürmek, bisiklet sürmek vb.) Unutulmazlar.
Öğrenme uzun süreli bellekte gerçekleşir.

Öğrenme ve Öğretme Kuramları Dersi 3. Hafta

Davranışçılar: Değişen davranıştır. Öğrenme, davranış değişmesidir. Davranışa öğretmen karar verir. Öğretme, öğretmen merkezlidir. Biray boş bir levha olarak dünyaya gelir.(Boş Kutu)

Bilişsel Anlayışlar: Değişen biliştir. Öğrenme, bilişsel değişimdir. Asıl değişen içerde olup bitendir. Öğretmen merkezlidir.(Kara Kutu)

Yapılandırmacılar: Değişen bilişsel yapılardır. Öğrenme, bilişsel yapı değişimidir. Birey merkezlidir. Öğretim süreci, öğretmen. Öğrenme süreci, öğrenci merkezlidir.(İnternet Ağı)

Sosyal Öğrenme: Model alma vardır. Ödüllendirilen davranış tekrar eder, cezalandırılan davranış ortadan kalkar.

Öğrenme ve Öğretme Kuramları Dersi 2. Hafta

Bu haftadaki dersimizde öğrenci merkezcilik, hazır bulunmuşluk, motivasyon ve ilgi nedir? Bunları konuştuk. Daha sonra öğrenme kuramlarından bahsettik.
Öğrenme kuramları:
  • Davranışçı: Öğretmen merkezli
  • Bilişsel: Öğretmen + öğrenci
  • Yapılandırmacı: Birey
Motivasyon: Bir iş üzerinde çalışma, çaba harcama kararlılığıdır. Kaynağını bizden alırsa kalıcı olur. Davranışçılar motivasyonun kaynağının dıştan olduğunu düşünmüşlerdir.

Öğrenme ve Öğretme Kuramları Dersi 1. Hafta

  Bu haftadaki dersimizde ilk olarak öğrenme ve öğretmenin ne olduğundan bahsettik.Öğrenme: gözlenebilir, ölçülebilir davranışlardaki nispeten kalıcı izli değişmedir. Yaşantı ürünüdür. Kısaca;
Öğrenme => Değişme
Öğretme => Değiştirme (Değişimi yönetme)'dir.

  Klasik ve edimsel şartlanmadan bahsettik.Klasik şartlanmada Pavlov'un deneğinden bahsettik. Pavlov  aslında bir fizyologtur ve sindirim sistemi üzerinde araştırma yapıyordur. Pavlov köpeğin daha eti görmeden asistanın ayak sesini duyduğunda salgı salgıladığını görmüş ve dikkatini çekmiştir. Köpeğe ilk başta zil çalmıştır ve köpek hiç bir tepki vermemiştir. Daha sonra zil sesinden sonra et vermiştir. Bu işlem tekrar tekrar yapıldıktan sonra köpek daha eti görmeden zilin sesini duyar duymaz salyası akmıştır. Deneyin sonucunda köpek zil sesine karşı salgı akıtmayı öğrenmiş oldu. Yani köpeğe hiç bir ilgisi olmayan bir uyarıcı karşısında salya akıtması öğretilmiştir.
 
 Edimsel(operant) şatrlanma ise pozitif veya negatif sonuçların bir kişinin davranışlarında yol açtığı değişikliklere denir.
uyarıcı 1 => Tepki => Uyarıcı 2 (ödül veya ceza)

26 Ekim 2015 Pazartesi

"Her Çocuk Özeldir" Film Analizi


 Ishaan 8 yaşında bir çocuktur. Hayal dünyası çok geniştir, çok güzel resimler çizer fakat derslerine gelince durum biraz farklıdır. Öğretmenlerinin dediğini algılayamadığı için dersler dikkatini çekmiyodur. Harfler, sayılar onun için çok büyük bir karmaşadır. 3. sınıfa gitmesine rağmen okuma ve yazmada güçlük çekiyodur.


 Annesi, babası, öğretmenleri onun tembel ve yaramaz bir çocuk olduğunu düşünmektedir. Babası çözümü Ishaan'ı yatılı okula vermekte bulur ama sonuç yine değişmemiştir. Yatılı okuldaki öğretmenleri de onun tembel bir çocuk olduğunu düşünmüşler ama bu durumun nedenini öğrenmek için bir çaba harcamamışlardır. Ta ki resim öğretmeni Ishaan'ın bu durumunu fark edene kadar. Resim öğretmeni Ishann'ın defterlerine baktığında hep belirli hatalar yaptığını fark eder ve gidip ailesiyle konuştuğunda ayakkabı bağcıklarını bağlayamadığını, düğmeleri ilikleyemediğini öğrenir ve Ishaan'ın disleksi olduğuna karar verir.

 Okul müdüründen izin alarak ona anlayacağı şekilde okuma, yazma öğretmeye başlar ve Ishaan derslerinde başarılı olur. Dönemin sonunda öğretmenlerin de katıldığı bir resim yarışması düzenlenir.Yarışmada Ishaan birinci, resim öğretmeni ise ikinci olmuştur. Herkes Ishaan'ın resim çizmede ne kadar yetenekli olduğunu öğremiş olur.Artık Ishaan bütün öğretmenlerin övdüğü bir öğrenci haline gelir, kendisini ailesine ve öğretmenlerine kanıtlamıştır. Kısaca "Her Çocuk Özeldir", hepsinin ayrı ayrı algılama kapasiteleri, ilgileri ve yetenekleri vardır.